21 They say unto him, Cesar’s. Then saith he unto them, Render therefore unto Cesar the things which are Cesar’s; and unto God the things that are God’s.
1 İsa kalabalıkları görünce çıkıp dağın yamacına oturdu. Şakirtleri de O’nun yanına geldiler.
2Şöyle vazetmeye başladı:
3“Maddi ve manevi ihtiyaçları için Allah’a güvenenlere ne mutlu! Çünkü Semavî Hükümranlık onlarındır.
4Şimdi kederli olanlara ne mutlu! Çünkü Allah onları teselli edecek.
5Yumuşak huylu olanlara ne mutlu! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar!
6Doğruluğa acıkıp susayanlara ne mutlu! Çünkü Allah onların bu hasretini giderecek.
7Başkalarına merhamet edenlere ne mutlu! Çünkü onlar merhamet bulacaklar.
8Kalbi temiz olanlara ne mutlu! Çünkü onlar Allah’ı görecekler.
9Barışı sağlayanlara ne mutlu! Çünkü onlara Allah’ın evlâtları denecek.
10Doğru olanı yaptığı için zulüm görenlere ne mutlu! Çünkü Semavî Hükümranlık onlarındır.
11 “Peşimden geldiğiniz için insanlar size hakaret edecekler, zulmedecekler. Yalan yere size türlü türlü kötü sözler söyleyecekler. O zaman ne mutlu size!
12Sevinçle coşun, çünkü semada mükâfatınız büyük olacaktır. Sevinin, çünkü sizden önce yaşamış peygamberlere de böyle zulmettiler.
13 “Siz dünyanın tuzusunuz. Fakat tuz etkisini kaybederse yiyecekleri artık muhafaza edemez. Hiçbir işe yaramaz; dışarı atılıp ayaklar altında çiğnenir.
14 “Siz dünyanın ışığısınız. Tepe üzerine kurulu, gizlenemeyen şehir gibisiniz.
15İnsan kandil yakıp onu tahıl ölçeği altına koymaz. Kandilliğe koyar. Böylelikle evdeki herkes ışığından yararlanır.
16Aynı şekilde sizin ışığınız da bütün insanları aydınlatmalıdır. Böylece herkes hayırlı amellerinizi görecek ve semavî Babanız’a hamdedecek.
17 “Şeriatı ya da peygamberlerin sözlerini iptal etmeye geldiğimi sanmayın. Ben bunları iptal etmeye değil, tamamlamaya geldim.
18Emin olun, yer ve gök ortadan kalkmadan, her emri yerine gelmeden şeriatın tek bir harfi ya da noktası dahi yok olmayacaktır.
19 “Bu sebeple en önemsiz sayılan emirlerden birini çiğneyen ve başkalarına bunu öğreten, Semavî Hükümranlık’ta en önemsiz sayılacak. Fakat bu emirlere itaat eden ve bunu öğreten, Semavî Hükümranlık’ta büyük olacak.
20Emin olun, sâlih amelleriniz din âlimlerinin ve Ferisilerinkini aşmadıkça Semavî Hükümranlığa asla giremezsiniz.
22Fakat ben size şunu diyorum, kimseye öfkelenmeyin. Öfkelenen kişi hükme müstahak olacaktır. Bir kimseyi kötü sözle aşağılayan, Yüksek Meclis’in önünde hesap verecektir. Birine aptal diyen kişi, cehennem ateşini hak edecektir.
23 “Mabette, sunakta adağını sunarken birinin senden şikâyetçi olduğunu hatırlarsan ne yapacaksın?
24Adağını orada bırak, git önce o kişiyle barış. Sonra gel adağını sun.
25 “Senden davacı olan kişiyle mahkemeye gitmeden, daha yoldayken çabucak anlaş. Yoksa hasmın seni hâkime, hâkim de gardiyana teslim eder. Sonra bir de bakmışsın ki, hapistesin.
26Emin ol, borcunu son kuruşuna kadar ödemeden oradan çıkamazsın.
27 “‘Zina etme’ emrini duydunuz.
28Fakat ben size şunu diyorum, bir kadına şehvetle bakan her erkek, yüreğinde o kadınla zina ediyor demektir.
29Eğer sağ gözün seni yoldan çıkarırsa, onu yerinden çıkarıp at. Çünkü bedeninin bir parçasını kaybetmek, bütün bedeninle cehenneme atılmaktan daha iyidir.
30Eğer sağ elin seni yoldan çıkarırsa, onu kesip at. Çünkü bedeninin bir parçasını kaybetmek, bütün bedeninle cehenneme gitmekten daha iyidir.
31 “‘Karısını boşayan adam, ona boşanma belgesi versin’ diye emredilmiştir.
32Fakat ben size şunu diyorum, fuhuş dışında bir sebeple karısını boşayan, onu zinaya itmiş olur. Boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş sayılır.
33 “Yine atalarımıza, ‘Yeminini bozma’ ve ‘Rab’bin huzurunda verdiğin sözü yerine getir’ dendiğini duydunuz.
34Fakat ben size şunu diyorum, birine söz verdiğinizde onu yeminle pekiştirmeyin. Sema üzerine yemin etmeyin, çünkü sema Allah’ın tahtıdır.
35Yeryüzü üzerine de yemin etmeyin, çünkü yeryüzü Allah’ın ayağını koyduğu taburedir. Kudüs üzerine yemin etmeyin, çünkü Kudüs kâinatın hükümdarı Allah’ın şehridir.
36Başın üzerine de yemin etme, çünkü saçının tek telini ak ya da kara edemezsin.
37‘Evet’ demek için sadece ‘evet’, ‘hayır’ demek için sadece ‘hayır’ deyin, yeter. Bundan fazlası Şeytan’dandır.
38 “‘Göze göz, dişe diş’ emrini duydunuz.
39Fakat ben size şunu diyorum, size kötülük yapana karşılık vermeyin. Sağ yanağına vurana öteki yanağını da uzat.
40Senden davacı olup gömleğini almak isteyene abanı da ver.
41Seni bin adım yürümeye zorlayanla iki bin adım yürü.
42Senden dileyene ver. Ödünç isteyenden yüz çevirme.
44Fakat ben size şunu diyorum, düşmanlarınızı sevin. Size zulmedenler için dua edin.
45Eğer bunu yaparsanız, semavî Babanız’ın evlâtları olursunuz. O, iyiyi kötüyü ayırt etmeden, güneşini bütün insanların üzerine doğdurur. Yağmurunu hem sâlihlerin hem de zalimlerin üzerine yağdırır.
46Yalnızca sizi sevenleri severseniz, mükâfatı hak edecek ne yapmış olursunuz? Bunu vergiciler bile yapıyor, değil mi?
47Yalnızca arkadaşlarınıza hal hatır sorarsanız, başkalarından ne fazlanız olur? Müşrikler de böyle yapıyor.
48Velhasıl, semavî Babanız kâmil olduğu gibi siz de kâmil olun.