9 And when he had opened the fifth seal, I saw under the altar the souls of them that were slain for the word of God, and for the testimony which they held:
10 And they cried with a loud voice, saying, How long, O Lord, holy and true, dost thou not judge and avenge our blood on them that dwell on the earth?
11 And white robes were given unto every one of them; and it was said unto them, that they should rest yet for a little season, until their fellowservants also and their brethren, that should be killed as they were, should be fulfilled.
1 Ey mümin kardeşlerim, yüce Efendimiz İsa Mesih’e iman ediyorsunuz. Bu sebeple insanlar arasında ayrım yapmayın.
2Farz edin ki ibadethanenize altın yüzüklü, iyi giyimli biri geldi. Ayrıca eski püskü elbiseler içinde bir fakir de içeri girdi.
3İyi giyimli adama ilgiyle, “Lütfen şuraya, güzel yere otur”, fakat fakire, “Sen şurada dur”, ya da, “Ayaklarımın dibinde otur” derseniz,
4insanlar arasında haksız yere ayrım yapmış olursunuz; adaletsiz davranan yargıçlar gibi davranmış olursunuz.
5Dinleyin sevgili mümin kardeşlerim! Allah dünyanın gözünde fakir olanları imanda zengin kılmak için seçti. Onları kendisini sevenlere vaat ettiği semavî hükümranlığın mirasçıları yapacak.
6Fakat siz fakiri aşağıladınız, hakir gördünüz. Hâlbuki zenginler sizi sömürüyor, mahkemelere sürüklüyor.
7Ait olduğunuz İsa Mesih’in güzel adına küfredenler de onlardır.
8 Tevrat’ın şeriatında hükümranımız Allah’ın emri şudur: “Komşunu kendini sevdiğin gibi sev.” Eğer bu emri yerine getiriyorsanız, doğru yapıyorsunuz.
9Fakat insanlar arasında ayrım yaparsanız günah işlersiniz, şeriatı ihlâl etmekten suçlu olursunuz.
10Şeriata uyan, fakat sadece bir noktada ondan sapan kişi şeriatın bütün emirlerini çiğnemiş olur.
11Nitekim “Zina etme” diye emreden Allah aynı zamanda “Adam öldürme” demiştir. Buna göre, zina etmez fakat adam öldürürseniz şeriatı çiğnemiş olursunuz.
12Allah sizi hür kılan ilâhî kanunla yargılayacaktır. Bunun farkında olan insanlar gibi konuşup hareket edin.
13Allah başkalarına merhamet etmeyene hesap günü merhamet etmeyecektir. Fakat merhametli kişi Allah’ın hükmünden kurtulacaktır.
14 Ey mümin kardeşlerim, eğer bir kimse imanı olduğunu söyler, fakat bunu amelleriyle göstermezse imanın ne faydası var? Böyle bir iman onu kurtarabilir mi?
15Diyelim ki, cemaatte bir erkek ya da kız kardeş doğru dürüst giyimden ve günlük rızkından mahrum olsun.
16Sizden biri, “Selâmetle git, umarım ısınır ve doyarsın” deyip bedenin ihtiyacı olanı vermezse, bunun ne faydası var?
17Aynı şekilde tek başına amelsiz iman da ölüdür.
18 Fakat biri şöyle diyebilir: “Senin imanın var, benimse amellerim var.” Amellerin olmadan bana imanını göster; ben de amellerimle sana imanımı göstereyim.
19Allah’ın bir olduğuna inanıyorsun; iyi ediyorsun. Cinler de buna inanıyor ve korkuyla titriyorlar.
20Seni ey akılsız! Ameller olmadan imanın faydası yoktur. Bunun ispatını mı istiyorsun?
21Atamız İbrahim, oğlu İshak’ı sunağın üzerinde Allah’a adadı; Allah da İbrahim’i bu ameliyle sâlih saydı.
22Görüyorsun ki, İbrahim’in imanı ve amelleri birlikte etkindi; imanı, amelleriyle tamamlandı.
23Böylece Tevrat’ın şu ayeti yerine geldi: “İbrahim Allah’a iman etti ve Allah onu sâlih adam saydı.” Bu sebeple İbrahim’e Allah’ın dostu denildi.
24 Gördüğünüz gibi, Allah insanı yalnız imanına bakarak değil, amellerine de bakarak sâlih sayar.
25Aynı şekilde Allah, fahişe Rahav’ı amellerine göre sâlih saymadı mı? Çünkü Allah’ın halkının gönderdiği kâşiflere evini açtı, sonra farklı bir yoldan kaçmalarına yardım etti.
26 Ruhsuz beden ölüdür. Aynı şekilde, amelsiz iman da ölüdür.