2Fakirlere yardım ettiğiniz zaman bunu herkese duyurmayın, ikiyüzlüler gibi davranmayın. Onlar birine yardım edecekleri zaman bunu havralarda ve sokaklarda tantanayla yapıyorlar. Çünkü insanların takdirini kazanmak istiyorlar. Emin olun, alacakları tek mükâfat budur.
3Fakat sen fakir birine yardım ettiğin zaman ne yaptığını en yakın arkadaşın bile bilmesin.
4Yardımın gizli kalsın. O zaman gizlide yapılanı gören semavî Baban seni mükâfatlandıracaktır.
5 “Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi davranmayın. Onlar havralarda ve sokak başlarında durup yüksek sesle dua etmeye bayılırlar. İnsanlar onları görsün istiyorlar. Emin olun, alacakları tek mükâfat budur.
6Fakat sen dua ettiğin zaman odana git ve kapıyı kapa; gözle görülmeyen semavî Baba’na dua et. O zaman semavî Baban kapalı yerde yaptığın duayı duyacak ve seni mükâfatlandıracaktır.
7 “Duanız müşriklerin duasına benzemesin. Onlar hep aynı sözleri tekrarlayıp dururlar. Laf kalabalığı yaparak işitileceklerini sanırlar.
8Siz onlar gibi olmayın. Semavî Babanız, siz daha istemeden önce neye muhtaç olduğunuzu zaten bilir.
9Sizin duanız şöyle olsun: ‘Semavî Babamız, ismin takdis edilsin.
10Hükümranlığın gelsin, semada olduğu gibi, yeryüzünde de iraden olsun.
11Her gün bize rızkımızı ver.
12Bize kötülük yapanları affettiğimiz gibi, Sen de bizim günahlarımızı affet.
13Ayartılmamıza izin verme, bizi kötü olandan koru.’
14 Evet, eğer insanların size yaptığı kötülükleri bağışlarsanız semavî Babanız da sizi bağışlayacaktır.
15Fakat bağışlamazsanız o zaman semavî Babanız da sizi bağışlamayacaktır.
16 “Oruç tuttuğunuz zaman ikiyüzlülerin yaptığı gibi surat asmayın. Onlar oruçlu oldukları anlaşılsın diye miskin görünürler. Emin olun, alacakları tek mükâfat budur.
17Fakat sen oruç tuttuğunda başına yağ sürüp yüzünü yıka.
18Böylece gözle görülmeyen semavî Baban’dan başka kimse oruç tuttuğunu anlamaz. O zaman gizlide yapılanı gören semavî Baban seni mükâfatlandıracaktır.
19 “Kendinize dünyevî servet biriktirmeyin. Çünkü güve ve pas onu yiyip bitirir. Ya da hırsızlar girip onu çalar.
20Bunun yerine, kendinize semavî servet biriktirin. Semada ne güve ne de pas ona zarar verir. Hırsızlar da içeri girip onu çalamazlar.
21Servetiniz neredeyse kalbiniz de oradadır.
22 “Göz bedenin nurudur. Gözün toksa bütün bedenin de nurlu olur.
23Fakat açgözlü olursan, bütün bedenin karanlık olur. Eğer kendinde ‘nur’ zannettiğin şey hakikatte karanlıksa bu, karanlığın en kötüsüdür.
24 “Kimse iki efendiye kulluk edemez. Birini sever, diğerinden nefret eder, ya da birine sadık olur, diğerini umursamaz. Siz hem Allah’a hem de paraya kulluk edemezsiniz.
25 “Bu yüzden size derim ki yiyecek, içecek ve giyecek için kaygılanmayın. Hayatınız yemekten, bedeniniz de giyecekten daha önemlidir.
26Kuşlardan ders alın. Ekmezler, biçmezler ve ambarlara yem yığmazlar. Fakat semavî Babanız onları doyurur. Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz?
27Kaygılanarak ömrünüzü bir an bile uzatamazsınız.
28 “Peki, neden giyecek için kaygılanıyorsunuz? Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar ne de iplik eğirirler.
29Fakat emin olun, zenginliği dillere destan olan Kral Süleyman bile bu çiçekler kadar güzel giyinmemişti.
30Ey kıt imanlılar! Allah bugün var olup yarın ateşe atılacak otları bu kadar güzel giydirirse, sizi de giydireceği daha kesin değil mi?
31 “Velhasıl ‘Ne yiyeceğiz?’, ‘Ne içeceğiz?’, ‘Ne giyeceğiz?’ diye kaygılanmayın.
32Allah’ı tanımayanlar hep böyle şeyleri düşünüp dururlar. Fakat semavî Babanız bunlara muhtaç olduğunuzu bilir.
33Siz Allah’ın Hükümranlığı’na ve hak yoluna öncelik verin. O zaman diğer her şey size verilecektir.
34O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının derdi yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.