9 And when he had opened the fifth seal, I saw under the altar the souls of them that were slain for the word of God, and for the testimony which they held:
10 And they cried with a loud voice, saying, How long, O Lord, holy and true, dost thou not judge and avenge our blood on them that dwell on the earth?
11 And white robes were given unto every one of them; and it was said unto them, that they should rest yet for a little season, until their fellowservants also and their brethren, that should be killed as they were, should be fulfilled.
1 Kuzu yedinci mührü açınca semada yarım saat kadar sessizlik oldu.
2Allah’ın huzurunda duran yedi meleği gördüm. Onlara yedi borazan verildi.
3 Başka bir melek gelip sunağın önünde durdu. Elinde altın bir buhurluk vardı. Meleğe bol miktarda tütsü verilmişti. Tütsüyü tahtın önündeki altın sunakta, müminlerin dualarına katıp Allah’a takdim etti.
4Müminlerin dualarıyla tütsünün dumanı, meleğin elinden Allah’ın huzuruna yükseldi.
5Sonra melek buhurluğu aldı, sunakta yanan korlarla doldurup yeryüzüne attı. Gök gürledi, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.
6 Yedi melek ellerindeki yedi borazanı üflemeye hazırlandı.
7 Birinci melek borazanını üfledi. Kanla karışık dolu ve ateş oluştu, yeryüzüne yağdı. Yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı.
8 İkinci melek borazanını üfledi. Sanki alev alev yanan büyük bir dağ denizin içine atıldı. Denizin üçte biri kan oldu.
9Denizdeki canlıların üçte biri öldü, gemilerin üçte biri helâk oldu.
10 Üçüncü melek borazanını üfledi. Meşale gibi yanan büyük bir yıldız gökten düştü. Irmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine indi.
11Bu yıldızın adı Pelin’dir. Suların üçte biri pelin gibi acılaştı. Bu zehirli sulardan içen birçok insan öldü.
12 Dördüncü melek borazanını üfledi. Güneşin üçte biri, ayın üçte biri, yıldızların üçte biri vuruldu. Bunun neticesinde ışıklarının üçte biri söndü. Gündüzün ve gecenin üçte biri ışıksız kaldı.
13 Sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm, sesini işittim. Yüksek sesle şöyle diyordu: “Felâket! Felâket! Kalan üç melek borazanlarını üfledikten sonra yeryüzünde yaşayanlar felâkete uğrayacak!”