9 And when he had opened the fifth seal, I saw under the altar the souls of them that were slain for the word of God, and for the testimony which they held:
10 And they cried with a loud voice, saying, How long, O Lord, holy and true, dost thou not judge and avenge our blood on them that dwell on the earth?
11 And white robes were given unto every one of them; and it was said unto them, that they should rest yet for a little season, until their fellowservants also and their brethren, that should be killed as they were, should be fulfilled.
1O halde Yahudinin ne üstünlüğü var? Sünnetin faydası nedir?
2Elbette her bakımdan çoktur. En önemlisi de şudur: Allah vahiylerini Yahudilere emanet etmiştir.
3Evet, bazı Yahudiler iman etmediler. Fakat onların imansızlığı Allah’ın itibarını zedeler mi?
4Hâşâ! Herkes yalan söylese bile, Allah sadece doğruyu söyler. Zebur’da şöyle yazılmıştır: “Ey Allah, söylediklerinin doğruluğunu herkes anlayacak, Seni suçlayanlara galip geleceksin.”
5 Yaptığımız haksızlıklar Allah’ın adaletini daha da açıkça ortaya koymaktadır. O halde ne diyebiliriz? Bazılarının ileri sürdüğü gibi, Allah bizleri gazapla cezalandırmakta haksız mıdır?
6Hâşâ! Allah haksızlık etse, nasıl dünyanın hâkimi olur?
7 Bazıları diyebilir ki, “Benim yalanım Allah’ın doğruyu söylediğini ortaya çıkarır. Bu da O’na daha çok izzet kazandırır. O halde Allah neden bana günahkâr muamelesi yapıyor?”
8 Bu, şu demektir: “Kötülük yapalım da bundan iyilik çıksın.” Aslında bazıları aynen böyle söylediğimizi iddia etmektedir. Bu iftiradır. Böyle söyleyenler hak ettikleri cezayı alacaktır.
9 Peki, biz Yahudiler öteki insanlardan daha mı iyiyiz? Elbette değiliz. Daha önce söylediğimiz gibi, Yahudiler de tıpkı öteki milletler gibi günahın esareti altındadır.
10Zebur’da yazılmış olduğu gibi, “Hiç kimse sâlih değildir, tek bir kişi bile.
11Hakikati anlayan yok, Allah’ı arayan yok.
12Hepsi yoldan saptı, hiç kimseye faydaları yok. İyilik yapan yok, tek bir kişi bile.”
13“Ağızlarından çıkan sözlerle ölüm saçarlar. Dilleriyle aldatırlar.” “Dudaklarından engerek zehri fışkırır.”
14“Ağızları lânetle ve kırıcı sözlerle doludur.”
15“Kan dökmeye her an hazırdırlar.
16Gittikleri her yere felâket ve sefalet götürürler,
17Selâmet nedir bilmezler.”
18“Onlarda Allah korkusu yoktur.”
19 Biliyoruz ki şeriatın bütün emirleri şeriata tâbi olanlar içindir. Şeriatın amacı, Allah’a itaatten kaçanların mazeret kapısını kapatmak ve bütün dünyanın Allah’a hesap vermesini sağlamaktır.
20Çünkü hiç kimse şeriatın emirlerini yerine getirmekle Allah katında sâlih sayılmaz. Şeriat, sadece günahımızın farkına varalım diye verilmiştir.
21 Fakat Allah, insanları sâlih kılmak için bir yol açmıştır. Bu yol Tevrat’taki şeriata dayanmaz. Fakat hem Tevrat hem de peygamberlerin kitapları tarafından teyit edilir.
22Allah, İsa Mesih’e iman eden herkesi imanıyla sâlih kılar. İnsanlar arasında ayrım yapmaz.
23Çünkü herkes günah işlemiştir. Hiç kimse Allah’ın yüce huzuruna çıkmaya lâyık değildir.
24Fakat Allah, İsa Mesih’in sağladığı fidye sayesinde insanları hiçbir karşılık beklemeden kendi lütfuyla sâlih sayar.
25Allah Mesih’i, kanını akıtıp günahlarımızın kefaretini ödeyen kurban olarak sundu. Buna iman eden herkesin günahlarını bağışlar, böylece adaletini gösterir. Çünkü insanların geçmişte işledikleri günahlara sabır gösterdi ve onları cezalandırmadı.
26Bunu hem adil kalmak hem de İsa’ya iman eden herkesi sâlih kılmak için yaptı. Böylece şimdiki çağda adaletini gösterdi.
27 O halde insanın övünebileceği hiçbir şey yoktur. Şeriatın emirlerini yerine getirmekle değil, Mesih’e iman etmekle kurtuluruz.
28Demek ki Allah insanı şeriatın icaplarını yerine getirdiği için değil, iman ettiği için sâlih sayar. İnancımız budur.
29Allah sadece Yahudilerin Allah’ı değildir. Yahudi olmayanların da Allah’ıdır.
30Çünkü Allah birdir. Sünnetlileri de, sünnetsizleri de imanları sayesinde beraber sâlih sayacaktır.
31Ne yani, iman yolundan gitmekle şeriatı hükümsüz mü sayıyoruz? Hâşâ! Bilakis, şeriatı teyit etmiş oluyoruz.