9 And when he had opened the fifth seal, I saw under the altar the souls of them that were slain for the word of God, and for the testimony which they held:
10 And they cried with a loud voice, saying, How long, O Lord, holy and true, dost thou not judge and avenge our blood on them that dwell on the earth?
11 And white robes were given unto every one of them; and it was said unto them, that they should rest yet for a little season, until their fellowservants also and their brethren, that should be killed as they were, should be fulfilled.
1 Ey mümin kardeşler, Yahudi atalarımızın başına gelenleri hatırlayın. Hepsi Allah’ın gönderdiği bulutla korundu, hepsi çekilen denizin yatağından geçti.
2Musa Peygamber’e itaat etmek üzere hepsi bulutta ve denizde âdeta vaftiz oldu.
3Hepsi aynı ruhani yiyecekten yedi,
4aynı ruhani içecekten içti. Çünkü onlara eşlik eden ruhani kayadan çıkan suyu içtiler. O kaya Mesih’ti.
5Allah yine de bu atalarımızın çoğundan razı değildi. Nitekim birçoğu çölde öldüler.
6 Bu olaylar bize ibrettir. Şöyle ki, atalarımız gibi kötü şeyleri arzulamayalım.
7Onlardan bazıları gibi putlara ibadet etmeyin. Bakın, Tevrat’ta ne yazıyor: “Halk yiyip içmek için sofraya oturdu, sonra kalkıp putların önünde çılgınca eğlendi”.
8Bazıları gibi fuhşa kapılmayın. Bir gün içinde İsrailoğullarından yirmi üç bin kişi bu günah yüzünden öldü.
9Bazıları gibi Mesih’in sabrını zorlamayın. Böyle yapanları yılanlar sokup öldürdü.
10Bazıları gibi homurdanmayın. Böyle yapanları ölüm meleği yok etti.
11 Bu halkın başına gelenlerden ibret almalıyız. Bu olaylar, ahir zamanda yaşayan bizlere ikaz olsun diye kayda geçirildi.
12Öyleyse sağlam yerde durduğunu düşünen dikkat etsin, düşmesin.
13Karşılaştığınız tecrübeler, herkesin karşılaştığı insanî tecrübelerdir. Allah’a güvenin; Allah gücünüzü aşan tecrübelerden geçmenize müsaade etmez. Zorluklarla imtihan edildiğinizde dayanabilmeniz için size çıkış yolunu da sağlar.
14 Sevgili mümin kardeşlerim, bu sebeple putperestlikten uzak durun.
15Sizler aklı başında olan insanlarsınız. Söylediklerim doğru mu, değil mi kendiniz karar verin.
17Bu ayinde birçok parçaya ayrılan ve Mesih’in bedenini temsil eden ekmek tektir. Biz de sayıca çok olduğumuz halde tek bir beden teşkil ediyoruz. Çünkü hepimiz o tek ekmeği paylaşıyoruz.
18İsrail halkını düşünün. Allah’ın mabedindeki sunakta kesilen kurban etlerini yiyenler, sunakta sunulan kurban sayesinde ibadette birleşiyorlar.
19Bununla ne demek istiyorum? Putların ya da putlara adanan yiyeceklerin önemli olduğunu mu söylüyorum?
20Elbette hayır. Fakat putperestler, adaklarını Allah’a değil, cinlere sunuyorlar. Cinlerle münasebetiniz olsun istemiyorum!
21Rab’bin kâsesinden içtikten sonra gidip cinlerin kâsesinden içemezsiniz. Rab’bin Sofrası’ndan yedikten sonra gidip cinlerin sofrasından yiyemezsiniz.
22Bunu yaparsak Rab’bi kıskandırırız. Bunu yapmak istiyor muyuz? Biz Rab’den daha güçlü müyüz?
23 “Ne yapsam bana caiz” diyorsunuz. Fakat her yaptığım şey bana hayır getirmez. “Ne yapsam bana caiz”. Fakat her yaptığım şey başkalarının imanını geliştirmez.
24Yalnız kendi çıkarınızı düşünmeyin, başkalarını da düşünün.
25 Kasaplar çarşısında satılan eti vicdan muhasebesi yapmadan yiyebilirsiniz.
26Çünkü “yeryüzü ve içindeki her şey Rab’be aittir.”
27İman etmemiş biri sizi evine davet edebilir. Eğer gitmeye karar verirseniz, önünüze konan her yiyeceği vicdan meselesi yapmadan yiyebilirsiniz.
28Fakat biri, “Bu et puta sunulan kurban etidir” derse, o zaman yemeyin. Bu ikazı yapan kişi için ve vicdan huzuru için yemeyin.
29Senin değil, öbür adamın vicdan huzuru için demek istiyorum. Fakat sen şöyle diyebilirsin: “Başkasının vicdanı benim hürriyetimi niçin sınırlasın?
30Eğer yemeğimi Allah’a şükrederek yiyorsam, şükrettiğim şey için neden kötüleneyim?”
31 Bunun için ne yerseniz, ne içerseniz, ne yaparsanız hep Allah’ın izzeti için olsun!
32İster Yahudi, ister Grek, isterse Allah’ın cemaatinden olsun, kimsenin ayartılmasına sebep olmayın!
33Benim gibi olun. Ben kendi çıkarımı düşünmüyorum, çoğunluğun çıkarını düşünüyorum. Herkesi her yönden hoşnut etmeye çalışıyorum. Çünkü ebedî kurtuluşa erişmelerini istiyorum.